Grubun vokalisti Lacey Mosley, Teksas eyaletinde 6 çocuklu fakir bir ailede dünyaya geldi. Zor bir çocukluk dönemi geçiren Lacey o günleri, "Uyuşturucuyu ilk kez denediğimde 10 yaşındaydım. Bunun yanlış olduğuna dair düşüncelerim vardı, yani bir şekilde yanlış bir iş yaptığımı biliyordum. Bu yüzden de uyuşturucu kullandığımı okuldaki arkadaşlarıma söylemedim. 13 yaşıma geldiğimdeyse, benim gibi uyuşturucu kullanan insanlarla tanıştım ve olan oldu. Gittikçe dibe batmıştım. Kim olduğumu anlamaya çalışıyordum. Bana ailemi veya evde yaşananları unutturan ne varsa benim için muhteşemdi" sözleriyle anlatıyor.
14 yaşında bir bas gitar edinen Lacey, Green Day ve Nirvana şarkıları çalmaya başladı. 16 yaşına geldiğinde annesiyle arasında yaşanan kavganın boyutu öyle bir hal almıştı ki, Lacey evi terkedip Mississippi'ye gitmek ve orada büyük annesiyle yaşamak zorunda kaldı. Gulfport lisesine devam ederken müzikle uğraşmayı kesmeyen Lacey, okuldaki bir grubun bas gitarist aradığını duydu ve denemelerden sonra gruba girmeyi başardı. Bu grupta bas çalmakla yetinmedi ve bir süre sonra şarkı söylemeye, gitar çalmaya ve şarkı yazmaya başladı. Lacey'nin söyleyecek çok fazla şeyi vardı ve ortaya çıkan şey çoğu zaman sonu ölüm ve ateizme varan derin ve karanlık imalar taşıyordu. Bu durum, grup üyeleri arasında gerginliğe yol açtı, çünkü kimse bu işi Lacey kadar ciddiye almıyordu. Annesinin evindeki fakirlik dolu yaşamının ardından büyük annesinin zenginlik ve ihtişamı barındıran evine adım atmış, bu sayede iki ucu da ruhuna sindirmişti. Biraz parası olsun isterken kendisini zenginlik içinde bulunca "bu muymuş?, bu kadar mı yani?" diye düşündü. "Hayatın bana verebilecekleri bu kadar mı yani? Eğer öyleyse bu durumdan memnun değilim", diye düşündü. 16 yaşında kendisini her şeyin sonuna gelmiş hissediyor, intihar etmek istiyordu. Bir gün geçirdiği sinir krizinin ardından saçını kesti. Buna sinirlenip deliye dönen büyük annesi onu zorla kiliseye götürmeye başladı. Başta oraya büyük annesini susturmak için giden Lacey, papaz yardımcısıyla arasında geçen bir konuşmadan sonra ruhuna bir kamçı yedi. Lacey, o günden sonra yaşamına inançlı bir insan olarak devam etti.